Persona 3 Reload, 2006 yapımı Persona 3'ün remake yapımı.
Oyuna ilk girdiğinizde sizi karşılayan yeni intro, "Full Moon, Full Life" harika müzik ve görüntülerle oyunun havasını çok iyi yansıtıyor.
Oynanış klasik Persona oyunlarından beklediğiniz gibi, sıra tabanlı bir şekilde düşmanların zayıf noktalarını bulup saldırmak. Orijinalden farklı olarak, her oynanabilir karaktere "theurgy" denilen ultimate yetenekleri eklenmiş. Bu yetenekler görsel olarak keyifli, damage vurmak açısından gayet yararlı olmuş.

Orijinal oyunda olduğu gibi oyunda 1 tane dungeon var. Tartarus.
Tartarus 264 katlı, 6 bloklu sürekli yukarı kata çıktığınız bi dungeon. Her bloğun kendine özel tasarımı ve müziği var. Combat sonunda gelen shuffle artık daha kolay. Kartları istediğiniz gibi seçebiliyorsunuz. Shuffle sistemine orijinalden farklı olarak Arcana Burst dediğimiz yeni bi sistem eklenmiş. Bazı özel kartları toplayarak Arcana Burstu tetikleyebilir ve dungeondan çıkana kadar extra xp, para ve 2. kart seçme gibi geliştirmelere sahip olabiliyorsunuz.
Tartarus'a Monad kapıları eklenmiş. Bu kapılar blok sonlarında kesin, katlarda rastgele bir şekilde bulunabiliyor. Girince sizi boss fightları bekliyor. Her boss fight sonrası kesin olarak arcana burstu tetiklemek için gereken kartlar ve güçlü ödüller geliyor.

Great Clock olarak adlandırılan, düşük leveli karakterleri xp verme sistemi gelmiş. Kilitli kutuları açtığımız zamanlar rastgele olarak tetiklenen bu sistem, kullanmadığınız karakterlerin geride kalmaması adına yararlı olmuş.

Personaları toplamak ve geliştirmek her Persona oyununda olduğu gibi zevkli olmuş. Grafikler doğal olarak geliştirilmiş. Oyunun arayüzü muazzam görünüyor. Menülerde gezinmek, bakınmak çok zevkli. Stil akıyor resmen. Yalnız parlaklığı biraz fazla buldum. Parlaklığı benim gibi %30-35'e çekerseniz orijinale biraz daha yakın, bakması daha keyifli bit atmosferle ulaşıcağınıza inanıyorum.

Benim için orijinal Persona 3'ün en önemli eksikliklerinden biri erkek karakterlerin pek derin olmamasıydı. Burada erkek karakterlere ''Linked Episodes'' dediğimiz mini Social Link olarak adlandırabileceğimiz yeni eventler eklenmiş. ve HARİKA olmuşlar. Her erkek karakteri daha iyi anlayıp empati yapabiliyorsunuz. Köpeğimiz Koromaru ve oyunun sonlarına doğru gelen Ryoji da dahil. Erkek karakterlere eklenen bu eventler sadece erkek karakterleri etkilemekle kalmayıp kadın karakterleri de etkilemiş. Çünkü bir karakterin eventine diğer karakterler de dahil olabiliyor. Kısaca her karaktere önem ve derinlik katmış bu yeni eventler.

Oyun boyunca yaşadığımız yurtta yeni yapılacak şeyler, aktiviteler eklenmiş. Karakterlerle yemek yapabiliyor, televizyon izleyebiliyor, kitap okuyabiliyor, çiçeklere bakım yapabiliyorsunuz. Sınav öncesi birlikte sınava çalışabiliyorsunuz. Bunları sadece yapmakla kalmıyorsunuz. Bu aktiviteleri yaparken karakterleri tanımaya, anlamaya devam ediyorsunuz. Böylelikle yurt hayatı canlanmış, ve karakterlere derinlik katılmaya devam edilmiş. Kadın karakterin Social linkini tamamladığımız da olan zorunlu aşk yaşama kaldırılmış. Artık isterseniz sadece dost olarak devam edebiliyorsunuz.

Çoğu müzik yeniden elden geçirilmiş. Orijinal de ki havayı korusalar da bazı değişiklikler olmuş. Yeni eklenen müziklerden ''Color Your Night'' ve düşmanı gafil avladığınızda çalan ''It's Going Down Now'' gibi müzikler oyunun orijinal müziklerine ve temasına sadık kalarak dinlemesi keyifli parçalar olmuş. Ana hikaye orijinalde olduğu gibi muazzam. Kimi zaman üzüyor, kimi zaman güldürüyor, kimi zaman ise ekrana bakakalıyorsunuz. Kişisel olarak, oyunun genel depresif havasına bayıldığımı da belirtmek isterim. Bence oyunları yüksek bir noktada bitirmek önemli ve Persona 3 bunu yapılabilcek en iyi şekilde yapıyor. Oyun, ''ölümle yüzleşme/ölümü kabullenme'' temasını mükemmel bir şekilde işleyip en yüksek noktada bitiriyor.

Kısacası, harika müzikler, karakterler, hikaye, slice of life ve zevkli bir turn-based combat arıyorsanız, mutlaka oynamalısınız. Benim için definitive Persona 3 kesinlikle budur.