Install Steam
login
|
language
简体中文 (Simplified Chinese)
繁體中文 (Traditional Chinese)
日本語 (Japanese)
한국어 (Korean)
ไทย (Thai)
Български (Bulgarian)
Čeština (Czech)
Dansk (Danish)
Deutsch (German)
Español - España (Spanish - Spain)
Español - Latinoamérica (Spanish - Latin America)
Ελληνικά (Greek)
Français (French)
Italiano (Italian)
Bahasa Indonesia (Indonesian)
Magyar (Hungarian)
Nederlands (Dutch)
Norsk (Norwegian)
Polski (Polish)
Português (Portuguese - Portugal)
Português - Brasil (Portuguese - Brazil)
Română (Romanian)
Русский (Russian)
Suomi (Finnish)
Svenska (Swedish)
Türkçe (Turkish)
Tiếng Việt (Vietnamese)
Українська (Ukrainian)
Report a translation problem
Ölümün yanı başında,
Ölüm hiç bu kadar yakın olmamıştı bana…
Çekiyorum içime sensizliği,
Çekiyorum ölümün kokusunu ciğerime.
Bu gece içiyorum yeni barımda,
Sensizliğe, ölüme...
"'Kelime ve yalnızlık hayatın tadı tuzu
Kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu"
Beni eskiden nasıl mutlu ettiğini, hayata bağladığını.
Sessizce sokaklara döküldü hayalin,
Ayın solgun ışığında yüzün saklıydı.
Hatırlıyor musun o ilk bakışı?
Zaman durmuştu sanki o an.
Şimdi ise özlem sarmış dört bir yanımı.
Her gün Tanrı'ya dua ediyorum mutlu olmanı,
Benle olmadığı için isyan etmiyorum, edemiyorum.
Umarım mutlusundur şimdi onla.
Her insan biraz ölüdür
Biz de biraz ölüyüz.
Ölüler ki bir gün gömülür
İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler
İnsan yaşıyorken özgürdür
İnsan
yaşıyorken
özgürdür.