Cài đặt Steam
Đăng nhập
|
Ngôn ngữ
简体中文 (Hán giản thể)
繁體中文 (Hán phồn thể)
日本語 (Nhật)
한국어 (Hàn Quốc)
ไทย (Thái)
Български (Bungari)
Čeština (CH Séc)
Dansk (Đan Mạch)
Deutsch (Đức)
English (Anh)
Español - España (Tây Ban Nha - TBN)
Español - Latinoamérica (Tây Ban Nha cho Mỹ Latin)
Ελληνικά (Hy Lạp)
Français (Pháp)
Italiano (Ý)
Bahasa Indonesia (tiếng Indonesia)
Magyar (Hungary)
Nederlands (Hà Lan)
Norsk (Na Uy)
Polski (Ba Lan)
Português (Tiếng Bồ Đào Nha - BĐN)
Português - Brasil (Bồ Đào Nha - Brazil)
Română (Rumani)
Русский (Nga)
Suomi (Phần Lan)
Svenska (Thụy Điển)
Türkçe (Thổ Nhĩ Kỳ)
Українська (Ukraine)
Báo cáo lỗi dịch thuật
Pazar sabahları yumurtalı patates yapıp güzel bir kovboy filmi açtıktan sonra beni uyandırması.
Ben Fenerbahçe maçlarını izlerken meyvemi, çerezimi ve biramı hazırlayıp, ayrı bir odaya çekilmesi.
Gratis ve watsons gibi mağazalara sadece benimle, benim iznimle ve 15 dakika zaman sınırıyla gitmesi.
Akşam eve geldiğimde ceketimi çıkartması ve terliklerimi elime vermesi.
Akrabalarıyla sadece bayramlarda birkaç saat görüşmesi.
Düzenli olarak squat çalışması.
Ayaklarını yıkaması, oje sürmesi.
Ben geceleri dışarı çıkarken evde oturup metanetle beyini beklemesi.
Annemin gelip gitmesine karışmayacak, sonsuz hürmet gösterecek.
Benim istediğim partiye oy verecek.