Nedávné recenze uživatele Sir Alastair Duncan

muhte;em

mmmm nefis

Rol yapma oyunlarını çok seven ancak izometrik bir rpg deneyimine sıcak bakmayan biriydim. Eğer siz de öyleyseniz bu oyun, türünün kapılarını sizler için aralayan en iyi örneklerden birisi. Türe aşina değilseniz oyunu Explorer modda oynamanızı tavsiye ederim.
(Eksikliği olarak gördüğüm bir şey var ki deneyimimi biraz düşürdüğünü söyleyebilirim. Lore konusunda kafanızı çok karıştırıyor. Lucian kim Kara Hizip kim bunlar çok mu eski dönemde yaşamış, daha geçen sene mi yitip gitmişler çok açıklayıcı değildi. Ancak yine de büyük keyif aldım.

Bu oyunun benim için çok daha fazla yer etmesi gerekirdi. Çıkmadan önce Masaüstü Rol Yapma oyunlarına yakışır tarzda Sinematik bir RPG deneyimi sunacaklarını düşünmüştüm. Sonralarda oyun hakkında bilgiler, videolar geldikçe RPG'den çok GTA 5'e evrilmeye çalıştığını gördüm. Beklentilerimi değiştirmeye karar verdim. Sonuçta GTA 5'te ziyadesiyle eğlenceli bir oyundu. Ama oyun somut olarak elimize ulaşınca gördük ki ne GTA 5 kadar özgür bir açık dünyaya ve animasyonlara sahipti ne de daha önce deneyimlemediğimiz RPG elementlerine.

Beklentileri ve vaat edilenleri göz ardı edecek olursak, bu oyunun en güçlü kozu Night City. İçinde kaybolabileceğiniz, her bölgenin her sokağın dolu dolu ve farklı kültürlerle bezenmiş bir şehir olduğunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Mimarisi şimdiye kadar oyunlarda gördüğüm bütün şehirlerin kat kat üstünde.

Oyunun içindeki reklamlar, posterler, okuma çipleri ve tv şovları şehrin sizin etrafınızda dönmediğini ve bu şehrin bir geçmişi olduğunu çok iyi hissettiriyor.

Çeteler ve Şirketler her ne kadar ilgi çekici olsa da çok yüzeysel işlenmiş. Herhangi bir çeteyle yakınlık kurup iletişime geçemiyorsunuz. Sadece ana hikayede temas ettiğimiz çetelerin akıbetini yan görevlerle öğrenebiliyoruz.

Oyunun ana hikayesi oldukça epik, benim çok hoşuma gitti. Jhonny Silverhand karakteriyle kurduğumuz sevgi-nefret bağı oldukça güzel işlenmiş. Tek kötü yanı sanırım kısa olması. Tam oyuna ısınıyorsunuz bir bakmışsınız son kapıya dayanmış dönülmez noktaya gelmişsiniz. O yüzden bol bol yan görev yapın, en azından sevdiğiniz karakterlerin görevlerini yapın. Çünkü nadir rastladığımız kalitede bir yan görev dizisine sahip. Çoğu oyunun ana hikayesi bile bu kadar kaliteli olmuyor.

Çatışma mekanikleri beni tatmin etti. Zaten çoğunlukla susturuculu pistol ile birlikte stealth oynadım. Silah çeşitliliğide bol, istediğiniz oyun tarzına göre şekillendirebiliyorsunuz.

Yapay zeka ne yazık ki çok kötü, böylesine büyük bir dünyada oyunun içine girmenizi zorlaştırıyor.

Oyunu kıracak hayati bir bug'a denk gelmedim ama bu CD Project Red'e serzenişimdir. Oyunun en vurucu sahnelerinden birinde yaşanan rezalet görüntü bug'ı duygusal bir sahnenin tümüyle içine etti. Açık dünyada bugların biri bin para onu anladık. Bari ana görevlerdeki bugları temizleseydiniz keşke.

Çok daha fazlası olabilecek potansiyele sahipken sadece iyi bir oyun olmuş. Anlaşılan kaldıramayacağı yüklerin, tutamayacağı sözlerin altına girmiş CD Project Red. Yine de takdir ediyorum Witcher gibi büyük sükse yapan bir oyunun ekmeğini yemeye devam etmeyip, yeni ve farklı şeyler deneyip yeni bir marka çıkardı.

Beklentilerinizi dengelerseniz çok daha fazla keyif alırsınız.

Normal şartlarda oyun çok eğlenceli ama öyle bokkkktan bir sunucuları var ki ne arkadaşlarınızla eşleşebiliyosunuz ne de eşleşince düzgün oynayabiliyosunuz. İndirimlerde 5 lira bu oyun yerine 3 tane ekmek alabilirsiniz.

Burada her zaman bir deniz feneri vardı. Burada her zaman bir adam. Her zaman bir şehir vardı.

Oyuna başladım atmosfer çok güzel. Londra sokakları 19.Yüzyıl kasvetine bürünmüş. Vaka defterimiz, incelemelerimiz her şey çok hoş gözüküyor. Ama gelelim daha ilk vaka'da Bara girdim bir adam hakkında bilgi almak için milleti dinliyorum. Diyaloglar o kadar basit ki sanki bana duyurmak için konuşuyorlar.

Adam 1 : Ooo Sherlock'un aradığı adamın upuzun faulleri mi varmışş?
Adam 2 : Evett Uppuzun faulleri varmışş. Ha bide alkol içmiyormuşş.

Aralarında konuşuyorlarmış gibi değilde. Bana anlatıyorlarmış gibi.

Doğallık 0.

Bu basitlikte diyaloglar geçince ilerisini görme hevesi kalmadı bende.

Kocaman bir Cyber Şehir olan Nivalis'te Cloudpunk kuryesi olarak ilk iş günümüzdeyiz. Bu şehrin her bölgesini arşınlamamak binaların, ışıkların ihtişamına kapılmamak elde değil.

Karakterler gelecekteki insanların olası problemlerini işliyor. Gerçekten çok fütüristik sorunlarla baş etmeye çalıştığınız zamanlar bu oyunun en çekici kısımları.

Cyberpunk temasına ilginiz varsa oldukça tatmin edici bir deneyim olacaktır.

İlk çıktığında İngilizce anlamıyorum diye almayıp beklemiştim. Artık Türkçeyi de anlamıyorum.

Eskimiş grafikleri göz ardı edin. Pip-Boyunuzdan radyonuzu açın ve Wasteland'de dolaşmaya başlayın. Oynadığım en iyi Rol Yapma Oyunu.