Recent reviews by te6ge

"Slay the Dragon!" ortalama 30 dakika - 1 saat arası süren, temelinde basit bir hikaye ile derin anlamlar vermeye çalışan, kimi noktada bunu başarırken kimi noktada da çok çocuklaşan bir yapım olmuş.

Oyunu Indie bir Hack&Slash olarak nitelendirsek yanlış olmaz. (bundan sonrası spoiler içerir)

Oyunun hikayesinde "kardeşlik, sevgi, yaşasın barış" düşünceleri kısıtlı diyaloglar ile aktarılmaya çalışılmış. Kardeşimizi bir ejderha kaçırıyor, biz de kardeşimizi kurtarmaya giderken 3 farklı Boss ile karşılaşıyoruz. İlk boss inanılmaz kolay bir şekilde yenilebilir bir boss. Sanırım bir kozalak veya bu b*k böceklerinin yuvarladığı o toplardan adını bilmiyorum.

İkinci boss teknikte iki ama pratikte tek kişi. Bir geçiti açmak için önce 1 gözüken, sonlara doğru 2 tane olan kaya adamlar. Sol-sol-sol-sağ tık kombosu ile rahatça yenebillirsiniz. Ellerindeki çekiçleri savururlarken veya bir duvara tosladıkları zaman direkt vurmaya başlayın zaten basitçe sona eriyor.

Son boss ise en zoru. Kardeşimizi kaçıran EJDERHA. Ben 3 denemede yaptım çünkü oyunun platformu o kadar kötü ki aşağı düştüğümü anlayamıyordum. Kocaman bir alan verilmiş ama perspektif kötü olduğu için yukarda mıyım, aşağıda mıyım anlamadım. Boss'a gelirsek "ateş atan ejderha" konseptinin bir kopyası daha. Çevresel ateş atağı haricinde ağzından ateş püskürtürken boynunun altına girip vurursanız hasar yemiyorsunuz. Canı da gidiyor. Bir de üstünüze doğru ultimsi şeyi basarken etrafta üstünde işaret olan kayalara çarptırın, baygınlık geçiriyor o ara vurursunuz. Boss, nadiren minnak ejderha adamlarını gönderiyor, bazen can çıkıyor bazen çıkmıyor o minik ejderhalardan tam anlayamadım mantığını.

Her neyse son bossu kesip kardeşimizle hasret giderdikten sonra Babaannemizin bize "Yemek hazır!" diye seslendiğini duyuyoruz, oyun bizi bir geri dönüş yoluna sokuyor bu vesileyle. Burada da aslında oyun boyunca yaptığımız şeylerin kendi çocuk zihnimizde kurduğumuz bir oyun olduğunun farkına varıyoruz, sonu güzel ve anlamlı bağlanmış diyerek ben de bu incelemeyi bitiriyorum.

bok gibi

Gizli gitmeye çalışıyorum, gidemiyorum.

Zevkli ama bir o kadar da kanser eden bi' oyun. Bağımlısı olursan kafayı yersin.

Verdiğim para haram zıkkım olsun. Öyle kötü bi' oyun.

Arkadaşlarınız otistik ise oynamayın. Sinir krizi geçirirsiniz.

Fevkalade bir oyun.

Asansörde pusu atıp binenleri öldürüyom giren kişi şok oluyor sonra onu da öldürüyom

Yarım saat oynadım, çok kötü olduğunu gördüm, sildim. Neden bu kadar övülüyor anlamıyorum. İnanılmaz hantal bir oynanış ve sıkan bir hikaye anlatımı var.

Klişe bir Half-Life 2 yorumu olacak ama 21 yıl geçmiş birader. 21 yıl önce nasıl yaptınız lan bunu. 21 yaşında olan insanlar bu kadar başarılı olamıyor.