Installer Steam
Logg inn
|
språk
简体中文 (forenklet kinesisk)
繁體中文 (tradisjonell kinesisk)
日本語 (japansk)
한국어 (koreansk)
ไทย (thai)
Български (bulgarsk)
Čeština (tsjekkisk)
Dansk (dansk)
Deutsch (tysk)
English (engelsk)
Español – España (spansk – Spania)
Español – Latinoamérica (spansk – Latin-Amerika)
Ελληνικά (gresk)
Français (fransk)
Italiano (italiensk)
Bahasa Indonesia (indonesisk)
Magyar (ungarsk)
Nederlands (nederlandsk)
Polski (polsk)
Português (portugisisk – Portugal)
Português – Brasil (portugisisk – Brasil)
Română (rumensk)
Русский (russisk)
Suomi (finsk)
Svenska (svensk)
Türkçe (tyrkisk)
Tiếng Việt (vietnamesisk)
Українська (ukrainsk)
Rapporter et problem med oversettelse
██ █████ █████ █████ █████ █████ █████ █████ ███
█████ █████ █Предки возвели эту стену███ █████ █████
██ █████ ██ дабы здесь с табой трахацА)))) ███ █████ ███
█████ █████ █████ █████ █████ █████ █████ █████
██ █████ █████ █████ █████ █████ █████ █████ ███
█████ █████ █████ █████ █████ █████ █████ █████
Abi kaç para dedi. Yarım beş, tam on dedim. Ya çeyrek diye sordu. Anladım o kadar parası yok, dedim sende ne kadar çıkar? Saymaya başladı ama hep 5-10 kuruş. Koy dedim paraları şuraya, sen geç otur masaya. Ustama seslendim:
‘’Yarım olsun, içine her şey konulsun, ayranda verin, azıcıkta tabağa patates ekleyin’’.
Çocuk dönerini yerken küçücük ayaklarına baktım. Çıkarmış ayakkabılarını, ayaklarını birbirine sürtüyor. Anladım ki üşümüş ısıtmaya çalışıyor. Bugün çok da yağmur yağıyordu, mubarek kuru yer bırakmıyordu.
Kendime bir çay söyledim, müsaade isteyip yanına çöküverdim. Ayranı niye açmadın dedim.
Param yetmez ki abi dedi. Namaz abdest ile,tavuk döner ayran ile dedim, açıverdim. İçti ne varsa, bitir