Recent reviews by CİLALI İBO

ELBET BİR GÜN ALACAĞIM SENİ LOGITECH G29...

Optimizasyon:leş
Grafikler:Mİdtown Madness
Çeşitlilk:eh
Bir de her hafta AKK düşmanı güncelleme geliyo .Oyun 8gb,2gb'dan aşşağı güncelleme yok.Co-op oyun arıyorsanız Steam'de kaliteli bir sürü oyun var Payday 2'ye hiç bulaşmayın.

Optimization:garbage
Graphics:Midtown Madness
Diversity:so so
Also uptades ruining the fair usage quota.Area covered by the disk of the game is 8gb but there is not an uptade less than 2gb.If you looking for co-op multi,Steam has lots of very high quality games.Do not ever deal with Payday 2...

*Evet birinci oyunu oynamamış olmanız deneyiminize etki etmez,ilk oyundan çok farklı.

*Oyun zor,başlarda sinir krizlerine sokabilir.Sabredin,zamanla alışacaksınız.

*Oyunda şunu yap bunu yap şeklinde bir görev verme olayı yok.Oyuna başlıyorsunuz ve ilerliyorsunuz nereden gideceğiniz,ne yapacağınız hakkında hiç bir şey söylenmiyor.Bu kesinlikle bir eksi değil bunu belirteyim.Mekaniklere alışık olmadığınızdan başlarda biraz çaresiz hissedebilirsiniz ama zamanla daha az ölmeye başlayacak ve oyunu çözmeye başladığınızı fark edeceksiniz.Pes etmezseniz inanın hayatınızda çok önemli bir oyun deneyimi kazanmış olacaksınız.
*Oyun kesinlikle konsol oyunu. Her ne kadar klavye ve fare desteği barındırsa da bu kontroller oyunun mekanik dizaynından dolayı korkunç,hiç boşuna denemeyin.Piyasadan 15 liraya alacağınız analoglu bir kol işinizi görür.Tuş atamasıyla iligli problem yaşarsanız 360ce adlı küçük bir 64bit exe ile sorunu çözebilirsiniz,gidip orijinal Dualshock satın almanıza gerek yok.

*Evet bilgisayarınız kaldırır,oyunun optimizasyonu diğer oyunlara örnek olacak düzeyde iyi.Orta altı bir sistemle ultrada stabil 60 FPS alıyorum.(Oyun konsol portu olduğundan 60 FPS’e sabit)

Oyunun senaryo anlatımı çok farklı.Çünkü hikaye oyunun içerisinde eşyalardan tutun boslara kadar gizlenmiş durumda.Ve bir çok boşluk sizin hayal dünyanıza bırakılmış.Gerçekten mükemmel bir derinliğe sahip olan bu hikayeyi(netten detayını okuyun,hikayenin oyun deneyimine bir etkisi yok,çünkü oyunda bir entrika yok.) özetlersek:Kral ve kraliçe var,öldürmek için yola çıkıyoruz.

Düşman,boss ve mekan tasarımları,silah-zırh tasarımları ve görsellik oldukça hoş.Oyunun uzunluğu ve boss sayısı gayet tatmin edici.Ayrıca bosların ve diğer düşmanların saldırı çeşitliliği çok fazla.Böylece oyun sizi her düşman tipi ile farklı strateji kurmaya zoruluyor.

Oyunun türü open-world,action RPG.Karakter gelişimi,sınıf özgürlüğü ve çeşitliliği,dengeli level artışı göz önüne alındığında oyun RPG anlamında oldukça başarılı.
Vuruş hissiyatı mükemmel,aldığınız her darbeyi,savurduğunuz her kılıcı damarlarınızda hissediyorsunuz.Arkadan bir düşmanı mızrağa oturtup yere yapıştırdığınızda insan ağzınızın içinde ister istemez HAŞIIIRT KÖPOĞLUSU SENİİİ diyor.Zaten bu yönleriyle Elder Scrolls gibi dev yapıtlardan daha öteye geçebilmiş bir oyun.

Oyunda tek para birimi soul’lar.Düşmanlardan,sandıklardan ve ordan burdan topladığınız soul’lar ölmeniz durumunda öldüğünüz yere düşüyor.Tekrar spawn olup,öldüğünüz yere tekrar gidip, düşürdüğünüz soul’larınızı almanız gerek.Ancak eğer yolda ikinci defa ölürseniz vay halinize.Çünkü sadece son öldüğünüzde üzerinizde olan soul’ları alabiliyorsunuz.RPG bir oyunda doğal olarak seviye atlamak ve daha iyi silahlar alabilmek için daha fazla para,yani soul biriktirmenizi gerekiyor.Bu da daha fazla risk demek.Oyunun asıl zorluğu buradan geliyor.

Oyunda ölmeniz durumunda kaybettiğiniz bir diğer şey ise insanlığınız.Ölünce undead formuna(zombi gibi bir şey) dönüşüyorsunuz.Bu formda online co-op özelliğini kullanarak yardım çağıramıyorsunuz(ilerde online kısmından bahsettim).Ayrıca maksimum canınız her ölüşünüzde biraz daha azalıyor(50%’ye kadar,ring of binding’le 75%’e kadar)Oyunda human effigy adı verilen az sayıdaki item ile insanlığınıza geri kavuşabiyorsunuz.

Açık dünya ise kendine has özellikleri(ateşli bölge,zehirli bölge gibi) ve yine kendine has düşman tipleri olan bölgelerden oluşuyor.Bu bölgeler çeşitli yollarla birbirlerine bağlı.Genellikle bölgenin bosundan sonra diğer bölgeye geçebiliyorsunuz.Çeşitli yerlerde bulunan bonfire adı verilen yerlerde dinlenerek hem canınızı tamamlıyor,hem oyunun can iksiri olan estus’larınızı fullüyor hem de aşınmış silahlarınızı ve büyü kullanım sayınızı iyileştiriyorsunuz.Ancak bonfire`a oturduğunuzda öldürdüğünüz düşmanlar tekrar spawn oluyor.Keşfettiğiniz bonfire'lar arasında maliyetsiz olarak fast travel da yapabiliyorsunuz.Oyunda ölmeniz durumunda dinlendiğiniz son bonfire'da canlanıyorsunuz.

Bölgeler içinde ise önemli kısayollar var.Bu kısayolları açarak bonfire’dan çıkıp,mümkün olduğunca yüksek can ve estus ile bosa girmeye çalışmak oyunun temel amacı.

Oyunda genel olarak bir pusu ve tuzak olayı var.Ve eğer temkinli hareket ederseniz sinir krizlerinden nispeten kurtulursunuz.Örneğin ortada bir sandık var.Koşup direk açmak yerine yanına yaklaşıp etrafınızı kontrol ederseniz,soteye yatmış ve sizi sadığı açarken arkanıdan bıçaklayacak bir düşmanı farkedebilirsiniz.Hatta oyunda öldürdüğünüz boslar bile belirli yerlerde spawn olup size tuzak kurabiliyorlar(bkz:pursuer bosu)

Online özelliklerinden kabaca bahsedersek,yere işaret koyup millete yardım edebiliyoruz ya da yere başkasının bıraktığı işarete basıp,yardım çağırabiliyoruz ki boslar söz konusu olduğunda online oyun çok önemli.Başkaları mutlu mesut oynarken invader olarak musallat olabiliyoruz.Ya da yine yere işaret bırakarak yiyosa gel dövüşelim diyebiliyoruz.Lag olduğunda bu PvP olayı gerçekten can sıkıcı olabiliyor.Önünüzde duran düşman birden arkanıza geçiveriyor vs.

Bazı npc'ler gerçek oyuncu gibi işaret bırakabiliyor.Onları da çağırabilirsiniz.Aynı şekilde npc'ler sizi invade de edebilir.

DLC’ler ise normal oyuna oranla daha zor.Şöyle ki düşmanların sorcerery(mavi büyü)rezistansı yüksek olduğundan built’imi değiştirip faith ağırlıklı büyüler kullanmak zorunda kaldım.
Haritalar da nispeten daha büyük.
DLC'lerde çıkan farklı zırh,silah ve item'lar mevcut.Örneğin karlı DLC'de aldığınız bir item ile normal oyundaki sisli ormanda hedef alamadığınız hayalet phantomlar tam olarak görünebilir oluyor ve onları rahatlıkla hedef alıp ödürebiliyorsunuz.

*Yakın dövüş mekaniklerini öğrenmeniz zaman alacağından ilk olarak cleric ya da sorcerer seçin.Cleric topuzuyla yakın saldırıda daha avantajlıdır ancak büyü asası yoktur.İlk olarak forrest of fallen giants’a gidip gizli duvar ile ilk dandik büyü asasını alabilirsiniz.Ayrıca merchanttan soul arrow alarak oyuna güzel bir başlangıç yapabilirsiniz.
*Karakter yaratırken gift olarak bonfire asetic alın.
*Her düşmana bulaşmak zorunda değilsiniz.
*Human effigy’leri boşa harcamayın.
*Kalkan oyunda hayat kurtarır.
*Silah upgrade’lerini yapın,inat etmeyin.Item’lar mezara götürülmüyor.
*Sandıklar tuzaklı olabilir ya da mimik denilen sandık şeklinde canavarlar olabilir.
*Sandıkları parçalarsanız içindeki item çöp olur.
*Npc’leri öldürmeyin,Built’inizi çöp edebilirsiniz.
*Arkadaşlarınızla oynayacaksanız birbirinizi rahat bulmak için Majuladaki kediden gerekli yüzüğü alın.


Youtube’da Dienoob adlı kanalda her bölgenin 100% walkthrought’u var.Takıldıkça göz atabilirsiniz.Hızlandırışmış çekimle eleman yormadan her bölgeyi detaylıca anlatıyor.Rehber değil de gameplay tadında bir şey isterseniz Dost Kayaoğlu’nun serisi de mevcut.

Birinci oyun optimizasyon problemleri yüzünden PC platformunda yetersiz.Şunu söyleyebilirim ki ikinci ve üçüncü oyun mükemmel.Her sene allanıp,pullanıp satılan düz FPS oyunlarının 100 küsür lira olduğu göz önünde bulundurulduğunda Artıları eksileri muhabbeti yapmak istemiyorum,fazla kişisel olur.