Herkese selaaaaaam,

Evet, hem sizler hem kendim için o kadar parayı verip (en çok kendim için) serinin çoooook uzun yıllar sonra çıkan 4. oyununu almaya karar verdim. Bir süre oynadım ve kafasında soru işaretleri dönen tüm dostlarıma açık bir değerlendirme yazmak istedim.

Seride bu sefer Civilization serisinin son oyunundaki gibi bir sanat tarzı benimsenmiş. Gerçekçi olmasına özenilmiş olsa da daha minimal ve "Unitymsi" diyebileceğimiz modeller kullanılmış. Bence gayet hoş olmuş, şayet grafiklerin çok keskin olması bir yerden sonra kötü bir tat bırakıyordu zihinlerimizde bu yeni sanat tarzının AoE gibi efsane bir seriye de uygulanmış olması gayet memnun etti beni. Animasyonlar zaten günümüz animasyon teknikleriyle yapılmış, binalarımızın yıkılması yerlerinde harabelerin kalması hatta duvarlardaki delikler bile gerçek dünyanın görüntü ve fizik kuralları düşünülerek yapılmış. Kısacası hojdur.

Abi bir kere oyun artık farklı uygarlıklar oynadığının hissini verebiliyor. Bunu serinin eski oyunlarındaki gibi değil bildiğin oyun tarzını tamamen değiştirebilecek şekilde yapıyor ha dersen çok mu iyi, yaaaani. Her ne kadar hissi verebiliyor olsa da ortak mantık kavramı çok minimal değişikliklere uğramış. Örneğin ekonomik olarak gelişmek hemen hemen her uygarlıkta "yine" aynı.

"Çağ atlama" konsepti tamamen değişmiş, artık çağı TC'mizden basarak değil o medeniyetimize özel bir bina inşa ederek atlıyoruz. Bu yapılar "özel" yapılar gerçekten, örneğin kimi 5 üniteyi birden üretebilen bir kışla gibi çalışırken kimi etrafında çalışan işçilerin toplama ve hareket hızını arttıran bir "yapı" olarak çalışıyor. Bu konuda gerçekten iyi tasarım kararları alınmış bence, sistem gayet hoş kişisel fikrimce bazı çağ yapıları olması gerekenden fazla güçlü olsa da oyun içerisinde kendilerine ait yeri buluyorlar gibi gibi.

Savaş ve kuşatma sistemleri, özellikle kuşatma sistemi tamamen değişmiş. Artık yaptığımız taş surların üzerilerine menzilli askerlerimizi dizebiliyoruz. Kışladan ürettiğimiz askerlerimizle kuşatma silahları yapabiliyoruz (sadece koç başı ve kuşatma kalesi yapılıyor) ayrıca kuşatma silahlarının işleyişi ve oyundaki yeri uzunca düşünülüp sabitlenmiş. Örneğin çok ağır zırhlı ve büyük ancak yavaş hareket eden bir orduya karşı yine mancınıklarımızı kullanıyoruz ANCAK o mancınıklarımız binalara da, diğer kuşatma silahlarına da o eskisi HAYVANİ hasarı vermiyorlar. Kısacası "özelleştirilmişler" ve bence gayet iyi olmuş. Nitekim serinin eski oyunlarında kuşatma silahlarını korumak inanılmaz kolaydı ve defans yapabilmek gerçekten zordu bu oyunda bunlar üzerine düşünülmüş ve çözüm bulunmaya çalışılmış.

Meydan muharebesi konseptinde de birimlerimizin pozisyonları ve duruş biçimleri inanılmaz önceliklendirilmiş, dolayısıyla oyunun microplay değeri birden fırlamış. Bu konuda tüm RTS furyasının takip ettiği "Counter Unit" mantığını kaybetmemiş ancak etkisini azaltmış. Aynı şekilde asker sayının etkisi de düşürülmüş, haritalara ilginç özellikler ve bunlarla harmanlanmış "pozisyonsal üstünlük" mekanikleri tasarlanmış. Kısacası eskisinden çoğu anlamda daha özgün ve özgürlükçü bir oyun olmuş.

• Pahalı olması :(
  
• Hala uygarlık farkını inanılmaz yaşatamaması (Ben SC2 konsepti bekliyor da olabilirim, kendimden emin olamıyorum)
  
• Oyunda içeriğin az olması (Co-Op gelmiş bu arada, geliştirilip Co-op senaryo mod olucak gibi görünüyor ama görücez)

[Az uygarlık, az harita, az oyun modu her şey biraz az yine de RTS oyuncuları için önereceğim bir oyun, fiyatından dolayı korkunç görünüyor ama ne AoE3 gibi seride değişikliğe gidilip bazı şeyler yok edilmiş ne de serinin diğer oyunları gibi birbirini tekrar eden ve çok az fark barındıran mekaniklere sahip]

2021/11/29 - İçerik
2022/10/17 - Biçimlendirme