Nainstalovat Steam
přihlásit se
|
jazyk
简体中文 (Zjednodušená čínština)
繁體中文 (Tradiční čínština)
日本語 (Japonština)
한국어 (Korejština)
ไทย (Thajština)
български (Bulharština)
Dansk (Dánština)
Deutsch (Němčina)
English (Angličtina)
Español-España (Evropská španělština)
Español-Latinoamérica (Latin. španělština)
Ελληνικά (Řečtina)
Français (Francouzština)
Italiano (Italština)
Bahasa Indonesia (Indonéština)
Magyar (Maďarština)
Nederlands (Nizozemština)
Norsk (Norština)
Polski (Polština)
Português (Evropská portugalština)
Português-Brasil (Brazilská portugalština)
Română (Rumunština)
Русский (Ruština)
Suomi (Finština)
Svenska (Švédština)
Türkçe (Turečtina)
Tiếng Việt (Vietnamština)
Українська (Ukrajinština)
Nahlásit problém s překladem
“Anne, bu çok popüler bir manga, milyonlarca kişi okuyor,” dedim. Ama ne desem boştu... gözlerinde korkuyu gördüm.
Üstüne üstlük, anneannemi de çağırmış. Kadıncağız, elinde kuranla odaya geldi. Odamın her köşesine kuran okuyup üfledi. Sıra bana geldi, ben de nasibimi aldım, "Aman çocuğum, iblisler uzak dursun" diye bana da okuyup üfledi.
Durum bununla bitmedi tabii, haftasonları kuzenime İngilizce çalıştırıyordum. Meğer anneannem, teyzemi aramış, “Bu çocukta bir haller var, kızını onunla yalnız bırakma” demiş. Akşam kuzenim mesaj attı artık gelmeyecekmiş.